Şirketlerdeki
çalışan profiline baktığımızda artık hemen hemen Y kuşağının hakim olduğunu
görüyoruz. Bu da işverenlerin bugüne kadar nitelikli olan personellerini
ellerinde tutmak için uyguladıkları yöntemleri gözden geçirmelerini
gerektiriyor.
Şirketlerin
çalışanlarına sunduğu maddi hakların-maaş ve diğer yan ödemelerin, personeli şirkete
bağlayan önemli bir motivasyon aracı olduğunu inkar edemeyiz. Nitekim birçok
şirketin uyguladığı yöntemlerle aynı olduğunu düşünürsek, farklı yöntemleri
denemenin faydalı olacağını düşünüyorum.
Bu
yöntemlerden bir tanesi daha çok manevi bir hak ve ayrıca aidiyet duygusunu ve
performansı artıran bir yöntem: Koçluk.
Koçluk
nasıl işler?
Koçluk
görüşmeleri, genellikle sistematik bir yol izler; düşünme, planlama, karar
verme ve yapma.
Bu
şekilde ilerlendiğinde hedef netleşir, yeni seçenekler keşfedilir, şirket
kararları verilir ve en önemlisi de kararlarda tutarlı olunur.
Yani
hedeflediğiniz davranış biçimi sürekli hale gelir.
Y
kuşağının koçlukla motive edilmesinin, işyerinde sergiledikleri karakteristik
özelliklerinden kaynaklandığını söyleyebiliriz;
-X
kuşağı daha çok kariyer gelişimi ile motive olurken, Y kuşağının mesleki
çeşitlilik ve yaratıcılıkla motive olduğunu görüyoruz.
-X
kuşağının yönetim aracı eğitim iken Y kuşağında daha çok yenilikçilik ve
yetkilendirme görüyoruz, “benim için ne var?” tarzı, “benim düşünceme göre” ye
geçmiş durumda.
Koçluk,
şirketlerde Y kuşağının aidiyet duygusunu artırmakla kalmıyor, aynı zamanda
kuşaklar arası anlaşmazlıkları giderilmesi konusunda da fayda sağlıyor.
Çünkü
kuşakları bir araya getiren; "İnsanların çevrelerine uyum sağlayabilme" yeteneğidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder