16 Eylül 2013 Pazartesi

Arayışı bırak, sadece deneyimle!



İnsan zihni sürekli çalışır: vır, vır, vır…
İçimizde bir “ben” var sürekli konuşan. Bütün derdimiz onunla. Bir düşünün!
Gün içinde zihnimizin ürettiği düşünceleri bir kenara yazsak, kendimize inanamayız, hatta belki de Hollywood için güzel birkaç senaryo bile çıkar.







O sesi bir sustursak huzura ereceğiz.
Meditasyonlar, yoga, müzik, nefes çalışmaları… hepsi onu susturmak ve biraz huzura ermek adına tercih ettiğimiz aktiviteler.
Susturmak doğru kelime mi bilemiyorum. Susturmalı mıyız düşünceleri, yoksa akıp gitmelerini mi izlemeliyiz?
Bence ikincisi. Onlara takılıp kalmadan akıp gitmelerine izin vermeliyiz. Bu durum bize gelecek ya da geçmişte takılı kalmayı bırakıp yaşadığımız anda olup bitenlere odaklanmamıza olanak tanır.
Neden ana odaklanalım ki?
Çünkü geçmiş geçmişte kaldı, gelecek ise henüz gelmedi. Elimizde bir bu var!

Sen yapıyor musun bunu diye sorarsanız, açıkçası kendimi disipline ediyorum, henüz yaşam şeklim haline gelmiş değil. Çünkü gerçekten çaba gerektiriyor.

Daha net olmak adına bu konuyu biraz somutlaştırmak istiyorum:

İnsan zihni ya geçmişte yaşar ya da gelecekte.
Bütün dertlerimiz de buradan çıkmıyor mu zaten? Psikologlar ve yaşam koçlarının kapısını çalmamızın en büyük nedenleri bunlar!

“Geçmişte yaptıklarımdan pişmanlık duyuyorum”
“Daha sağlıklı bir yaşam istiyorum”
“Mutlu bir evlilik istiyorum”
“Maddi olarak daha tatmin olacağım bir yaşam istiyorum”

Bu istekler birçoğumuzun ortak isteği olabilir.
İnsanın hiç mi hedefi olmayacak? diye sorabilirsiniz.
Olacak elbette, amaçsız bir yaşam olmaz. Benim vurgulamak istediğim, amaçlarımıza o kadar kaptırıyoruz ki kendimizi, yaşadığımız anlar deneyimlenmeden akıp gidiyor hayatımızdan. Sonuç odaklı olduğumuzu görüyorum genellikle, istediğimizi elde etmeden mutlu olamıyoruz ve yaşamıyoruz. Elde ettiğimiz zaman da başka bir hedef bulup onun için koşuşturuyoruz. İşte farkında olmadan mutsuzluk başlyor…

” Mutluluk, bulunduğun durumu kabullenmektir.” Diyor bir mutluluk tanımı.
Önce bulunduğumuz durumu kabulleneceğiz, sonra amaçlarımız doğrusunda adımlar atacağız ve hedefimiz için bekleyişte olacağız.

Birkaç olumlama cümlesi belki size anı deneyimlemeye yardımcı olur. Bana çok yardımcı oluyor.

“Her anımda mutlu olmayı hak ediyorum”
“Her anımda bir mucize gerçekleşiyor”
“Kendimi seviyorum ve hayata güveniyorum”
“Evrenin mükemmel işleyişine güveniyorum”
“Tüm yaşam bana kolaylıkla, neşe ve ihtişamla geliyor”






2 yorum:

  1. Tatlı arkadaşım ne güzel yazmışssın... Düşüncelerine ve kalemine sağlık..Kendi yaşamın için kabul ettiğin her şey seninle olsun :)
    Gülay YAŞAR

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel olmuş eline sağlık :)

    YanıtlaSil