25 Mayıs 2014 Pazar

"İş modası" bloğu ilginizi çeker mi?



Geçenlerde tesadüfen (ki hiçbir şey tesadüf değildir) bir moda ve stil bloğuna rastladım.

Bu blog, Negin Mirsalehi adlı genç ve moda tutkunu bir kıza ait. Bir milyonun üstünde takipçisi var, tabi bende hemen bunlardan biri oldum. Birçok moda bloğuna göre çok daha dinamik bence. Her gün paylaştıklarını görmek için sabırsızlanıyorum.

Bloğu aktif tutan şeyler neler diye düşündüğümde şunları görüyorum;

Öncelikle, sürekli hareket halinde bu kız ve her gün birkaç defa paylaşım yapıyor. Bir gün Berlin’de bir toplantıda, ertesi gün Cannes’da bir ödül töreninde, sonraki gün İngiltere’de bir açılışta. Tabi ki her organizasyonda giydiği kıyafetlerini takipçileriyle paylaşıyor. Nasıl kombinler yaptığını, favori kıyafetlerini paylaşıyor.

Yediğini içtiğini paylaşmayı da unutmuyor…

İlham verdi bana bu blog.

Haftalardır bir fikir uçuşuyor kafamın etrafında konacak bir yer arıyor.

“Business fashion” yani “İş modası” konseptli bir blog oluşturma fikri bu.

Şimdilik sadece iş kadınları için, belki sonra erkek modası da eklenir.

Ofiste, toplantılarda, seminerlerde, eğitimlerde, sunumlar yaparken, işyeri organizasyonlarında tercih edilecek kıyafetleri paylaşmak istiyorum. Bunlar benim seçtiklerim olacak. Tamamen amatörce ve benim zevkimi yansıtan kombinler. 

Belki benim bloğum da birilerine ilham verir, kim bilir?


İlginizi çekebildim mi?











17 Şubat 2014 Pazartesi

Mülakatlar için 5 koçluk sorusu



Bu yazıyı yazmamdaki amaç İnsan kaynakları profesyonellerinin iş mülakatlarında, adaylar hakkındaki bilgileri daha net ve daha doğru almalarını sağlamak.

Mülakatta sorular genellikle direkt ve kapalı uçlu sorulur: “Kendinizi üç kelimeyle anlatır mısınız”, “Bugüne kadar neleri başardınız” vb…

Elbette bu sorular gayet yerinde. Bununla beraber, yeri geldiğinde Koç konumuna geçip adaya ayna tutacak ve onda farkındalık sağlayacak sorular sorulabilir. Aday farkındalık sağlarken, İK’cılar da onun hakkında bazı ipuçları elde ederler. Böylece adayın potansiyelini sergilemesine izin verilmiş olur.

Aşağıda sizin için seçtiğim birkaç soru örneği var:


Kişinin mesleki yetkinliklerini öğrenmek
1.    Bu pozisyonun (muhasebe, satış vb.)gerekliliklerini layıkıyla yerine getirebilmek için sahip olduğunuz kaynaklar nelerdir?
Bu soru adayı düşünmeye zorlar, özellikle talip olduğu pozisyon ile ilgili hangi kaynaklara sahip olduğunu düşünmeye başlayacaktır. “Bu pozisyon” kelimesiyle bunu sınırladık. Adayın söylediklerinin arasından uygun olduğunu düşündüklerinizi not alabilirsiniz.


Adayın vizyonunu görmek
2.    Kariyerinizin en üst basamağına tırmandığınızı hayal edin ve gelecekteki kendinize bakın, orada neler görüyorsunuz?
Kişinin vereceği cevaplar kariyer beklentisi ile ilgili bilgiler verecektir.  Kişi kendini nerede görüyor? Genel Müdür mü? Beş çocuk sahibi bir baba mı? Yoksa işinde başarılı bir mühendis/uzman mı? Statü olarak kendini nerede görürse görsün hemen ardından orada olmanın onun için öneminin ne olduğunu sorun. Burada temelde yatan değerleri ile ilgili size bilgi verecektir.


Sonuç odaklı mı problem odaklı mı
3.    (Adaya önce yaşadığı şirket içi bir zorluğu sorun). Bu olayda sizin değiştirebileceğiniz neler vardı?
Adayın verdiği cevaplar başkalarını suçlar nitelikte mi? “Benim elimden gelen bir şey yoktu, sistem yanlıştı,…yapmama izin verilmedi…”
Yoksa sorunuza “Bunları…yapmalıydım, hatta yaptım da…” şeklinde mi cevap veriyor.
Bu soruya cevap verirken aday kendi zayıf yönünü göstermemek adına istenilen cevabı vermeyebilir. Uzman bir İK’cı olarak bunu fark etmek elinizde.


Adayın yaratıcılığını ölçmek
4.    Varsayalım işe başladınız ve birkaç ay sonra şirketimiz sayenizde büyük başarılar elde etti, farklı neler yapmış olabilirsiniz?
Size anında bir çok yaratıcı projeler üreten ve bunları tıkır tıkır sayan bir adayla karşılaşırsınız umarım.


Planlı ve prosedürel mi
5.    Bu pozisyonu nereden duydunuz ve buraya gelene kadar neler yaptınız?
Kişi yaptıklarını sırasıyla mı anlatıyor yoksa daha çok duygularından mı bahsediyor?
Cevap1: “İşe çok ihtiyacım vardı, ilanınızı gördüm, ilgimi çekti, sizinle çalışmak hayali beni heyecanlandırdı ve ilana baş vurdum. Pozisyonun bana uygun olduğunu düşündüm.”
Cevap2: ”Önce ilanınızı gördüm, sonra başvurdum. Birkaç gün sonra siz aradınız. Sonra biraz şirketiniz hakkında araştırma yaptım ve mülakata geldim.”
Aradığınız pozisyon prosedürlere sıkı takip gerektiren bir pozisyon ise ikinci cevabı duymak sizin için daha uygun olacaktır.